Üşüyor Ruhum...
Bugünün takvim yaprağına,
belki de son sahneyi oynamak için yazdırdım adımı...
dalıyorum çok uzaklara
ve gerçek dünyanın görüntüleri yavaş yavaş siliniyor önümden
gözlerimin önünden hayal mi ,gerçek mi ayırt edemediğim geçmişim geliyor
belki ağır ağır,belki de acıta acıta...
ruhumla beraber bedenimde üşüyor
ve elimdeki sıcak çay bedenimi ısıtamıyor artık...
ruhuma yalnızlık depremi atılıyor aniden
ve geçmişe dair takvimleri alıyorum elime
ve okuduğum her yaprakta ruhsal bir fırtına yaşıyorum
her okuyuşumda
acısız nefes almak tek dileğim
bitmek bilmeyen sorular
hem korku hem de telaş barındıran
bardağımın sonunda kalan iki yudumluk çayı tek yudumda içiyorum...
boğazımda geçen her yudum çay,
kaç yıldır yıpranan ruhumu yumuşatmaya yetmiyor
sahi neden büyümek için sabırsızlanıyorsun?
hayat bazen bir anda istemediğimiz kadar büyütemez mi insanı...
yoksa daha gitmediğin diyarlar
hissetmediğin rüzgarlar
ayak basmadığın kumlar
uçurtmadığın uçurtmalar mı var..
sanırım...
sen de benim gibi hayalcisin...
nasıl olsa yarın da yaşayacaksın(?)...
gözlerimden düşen bir kaç damla yaş,takvime dağılıyor,
dağılıyor takvim..
dağlıveriyor ,ruhum bedenim...
Altı üstüne geliyor belki de hayatın...
(aldanmadanyaşamak/ali CAN)
ali CAN
10 Aralık 2014 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder