14 Mart 2014 Cuma

Tavuk eti zararli mi?

çay yok mu çay?
endüstriyel tavuk zararlı mı?

Bu konuda gerçekten bir şeyler yazmak o kadar zor ki...hani hayatınızda yanlış olduğunu bildiğiniz ya da mantığınıza ters gelen bazı şeyler vardır,ama ispatlamakta zorlanırsınız..yanlıştır ama ispatlamak da zordur.bunun bazı sebepleri vardır,örneğin;

  • aslında ispatlanmıştır,ama gizlenir,ve bunun perde arkasında büyük lobilerin ayak izleri vardır ve sesinizi duyuramazsınız.
  • yanlıştır,ve ispatlanması için uzun bir zaman dilimi gerekir
    Endüstriyel tavukta, zararlı mı değil mi şeklindeki tartışmalar,uzmanlar arasında daha çok birbirlerini karalama kampanyası şeklinde yürüyor.ve siz buna tartışma da demek istemiyorsunuz belli bir noktadan sonra.bir bakıyorsunuz ki gerçekleri anlatan bilim adamlarını karalamak alıyor başını gidiyor.bunu yakın bir geçmişte gördük ne yazık ki.baskı altına alındıklarını görmek de hiç de zor değil.
    peki zararlı diyenler  bu iddialarını neye dayandırıyorlar?

  • yaklaşık 45 günlük ömürleri var
  • kısaltılmış kuluçka süresi
  • hareketsiz bir büyüme dönemi,ve üretim koşulları
  • kemik yapıları çok kırılgan,kollajen oranı az.
  • antibiyotik kullanıldığına dair ipuçları
  • kullanılan yemlerdeki katkı maddeleri
          sizce de bu  saydığımız maddelerde ters giden bir şeyler yok mu?hadi size bir ipucu vereyim..gözünüzün önüne köy tavuklarını getirin.uçma özellikleri de yok zaten ,bolca seyir eyleyin ,ne anlatacak size.neyse.
          peki siz bunları saydığınızda önünüze ne seriyorlar? (kırmızı halı olmasını ne çok isterdim!)

  • bunların ırkı böyle,neden şaşırıyorsunuz ki...
  • bunlar piliçlik tavuklar,yumurtalık değil ki...
  • antibiyotik vermiyoruz,(isterseniz gelin bakın) ki...
         eeh,hadi susalım  (mı) (!),nasıl olsa çayımızı da içtik...
         Değerli dostlar atalarımız(evet bizim atalarımız) ne de güzel söylemiş:kimse yoğurdum ekşi demez...minareyi çalan kılıfını da hazırlar...(neyse bir şey demedim)..
       bir marka  üretim tesislerinin müşterilerine açık olduğunu  ve izlenebileceğini söyledi...sanırım tavukları 'izlemek' güzel olacak...o kadar çok sayıda üretim tesisi var ki,hangi biri,hangisi...
        öncelikle şunu bilmek gerekiyor. tamam hadi hormon vermiyorsunuz  'doğrudan',gerekçeniz var,çünkü hormon doğrudan tavuğa enjekte edilmeli,ve büyük bir iş yükü getirir beraberinde(sanırım burası işinize gelmedi,neyseh)..
       peki antibiyotik?avrupa standartlarında bu durum yasaklandı,ama;belli şartlar da kullanılabiliyor.ki zaten kesime gelmeden bir hafta önce de antibiyotik tamamen yasak.(da şu da var;antibiyotik hastaya verilir).
      peki ya,kullanılan yemlerin katkısız olabileceğini düşünebiliyormusunuz?
      kemiklerinin çok kırılgan olduğunu hepiniz biliyorsunuz, ve bunun kollajen oranı bakımından çocuklar için bir tehlike arz edebileceğini?
      teknolojide zaman-araç-kişi tasarrufu önemlidir de ,bunu canlılara da indirgemek yanlışları da beraberinde getirir.saatte az sayıda az silah üreten bir fabrikadan,kısa zamanda ,az bireyle çok kaliteli silah üretebilirsiniz.ama canlılar için(tavuk)...???tuhaf...
     lobilerde ,az maliyete çok kazanç mantığı vardır,önümüze sunulan ete dikkat etmek gerekiyor,,ilaç devleri de kar paylarını alıyorlar zaten(nasıl mı?:birazcık düşünelim)(bir çay daha lütfen...)
      yani sonuç olarak önünüzde o kadar net seçimler yok..ucu açık söylemler,yasaklar vesaireler..ve zaten bu kadar çok sayıda üretim tesislerinin varlığı da denetim konusunda ciddi eksiklikleri beraberinde getirir..
      dostlar...en önceliğinden;tavuk etinde yaklaşık yüzde 20-25 oranında kaliteli protein var.bunu görmezlikten gelmiyoruz zaten..ama hangi tavuk olduğunu da bilmek lazım..
     endüstriyel tavuk yerine daha doğal olan köy tavuğunu tercih etmek daha doğru olmaz mı sizce de?yemeyin demiyorum ..tamam haklısınız,bu kadar kolay değil bu..
     
   peki endüsriyel tavuğa bu kadar çok yüklenmek de sizce ne kadar doğru?
tercih sizin...

0 yorum:

Yorum Gönder