• Ali Can Bozkurt

  • Ali Can Bozkurt

  • Ali Can Bozkurt

29 Mart 2014 Cumartesi

pozitif düşünceniz!

pi kg...

Pozitif  düşünce , olumsuzluklara razı olmayan,her koşulda yapabilecek iyi bir şeyin  olduğuna inanan , insan hayatını olumlu yönde etkileyen bir düşünce tarzıdır.
Doğada , evrende her şey karşılıklı etkileşim halindedir.Zihinle beden arasında  da böyle bir etkileşim vardır. Zihindeki olumlu düşünceler bedende bir takım olumlu sonuçlar yaratıyor.Mutlu insanlarda veya ızdırabını dindirme imkanı arayan kişilerin beyninde,Endorfin denilen bir çeşit doğal morfin salgılanır.  Bu morfin bildiğimiz morfinden en az yüz kez daha güçlüdür.Kişinin ızdırabını dindirmesine yardımcı olur.Bu da insana mutluluk verir.
Bu gün artık başarının yolu pozitif düşünmekten geçiyor.Bu iki kelimeyi hayat felsefesi olarak benimseyen, insanlar, umudunu , güvenini, iyimserliğini kaybetmeden kendine güvenen,cesur ve inisiyatif sahibi bireyler olduklarını çevrelerine hissettiriyorlar.
MİZAH DUYGUNUZU YİTİRMEYİN
Mizah duygusu çok önemlidir. Onu yanınıza almadan sakın evden çıkmayın. Kendinize gülmeyi bilin. Yoksa kendinizi çok ciddiye alır ve bu kadar yükseklerde dolaştığınız için alay konusu olursunuz.Mizah bir savunma mekanizmasıdır.Mizah ruh sağlığımızı korur.Mizahın en önemli işlevlerinden birisi de öfkenin sakinleştirilmesidir.Diğer işlevi geribildirimdir. Yaratıcılık gücümüzü arttırır. Ancak mizah yerinde ve zamanında , tatlı ve kıvamında olmalıdır. Yoksa insanları incitir ve asıl hedefinden uzaklaşır.
İDEALİST OLUN
Biz dünyaya yalnızca yaşamak için değil , bir fark yaratmak için geliyoruz. Diyelim ki vurmak istediğiniz hedef “AY” ama isabet ettiremediniz. Yinede yıldızlardan birini vurabilirsiniz. Eğer bir hayaliniz yoksa , hayalinizi gerçekleştirme şansınız olabilir mi ? Daha çok düşünün , daha çok risk alın ve  daha çok eylemde bulunun. İsminizi başkalarının kalplerine kazıyın, böylece sonsuza kadar yaşarsınız.
CESUR OLUN
Eğer doğru olduğuna inandığınız şeyi yaparsanız , ödülünüzü alırsınız. O da öz saygıdır. Bir ev satın alabilirsiniz, ama yuva satın alamazsınız. İnsanları satın alabilirsiniz , ama dostlar satılık değildir. Hatta kendinize bir ün bile alabilirsiniz. Ama karakter ?      İşte doğru olduğuna i  nandığınız şeyi yapmanız bu yüzden önemlidir.     Bir zorlukla karşılaştığınızda onunla dost olmak çok etkili bir yaşam gücüdür.     Mark Twain.” Olumsuzluklar insanın kendisini tanımasını sağlar “ demiştir.
KORKULAR
Korku insanlığın  bir numaralı düşmanıdır. Her nesilde en azından birkaç büyük adam , korkunun kendisinden başka korkulacak bir şey olmadığını hatırlatır bizlere.  Tüm insanların ortak bir temel korkusu yoktur ; tüm korkular sonradan kazanılmıştır. İnsanoğlu  kazandığı tüm bu korkuları  içindeki sevgi , güç ve sağlam akılla  ortadan kaldırabilir.
"AF VE BAĞIŞLAMA"
Affetmek , bir başka insana veya kendinize karşı içinizde duyduğunuz öfkenin yerine sevgiyi koymaktır. Affetmek, öfkenin nefretin , acının , suçlamanın, kurban olma duygusunun, kendini haklı çıkarma çabasının üzerinizde yarattığı ağırlığı alır.
Doğru düşünen kişi bilinçsiz huzur, rahatlık ve iyi beslenmeyi yaşamında yerleştirir, diğer doğru alışkanlıklarda kendinde terbiye olur.      Doğru af ve bağışlama yüzeysel ve tesadüfi bir eylem değildir. Belki zihin ve ruhun derinliklerinde bir arıtma ve tasfiye etme bir yaklaşımdır. Gerçek af ve bağışlama zaman ve dayanma gücü ister ve bu kesinlikle şuur altı düzeylerini temizler.
Her tür kin ve öfke zihni tırmalar ve bedenin hasta olmasına sebep olur. Samimi bir şekilde af ve bağışlama yapmazsanız tam şifa gerçekleşmez.  Nefret ve öfke , eleştiri, serzeniş, hışım ve hesaplaşma isteği ve başkalarının eziyetini görme isteği , hepsi canı solgunlaştırır ve insanın sağlığını çalar. Bunun için size yapılan bütün eziyetleri af etmek size yararlı olacaktır. Bir kişiden veya bir pozisyondan nefret ettiğinizde  çelikten daha güçlü bir halka ile o kişiye veya o pozisyona bağlanırsınız. Af ve bağışlama, kurtulmak için tek yoldur.
ŞİMDİYİ YAŞAMAK
Geçmiş ve gelecek , aşikar bir biçimde , kendi başına bir realiteye , bir gerçekliğe sahip değildir. Tıpkı ayın kendi başına , bir ışığa sahip olmayıp sadece güneşin ışığını yansıtabilmesi gibi geçmiş ve gelecek de sadece ebedi şimdinin ışığının , gücünün ve realitesinin solgun yansımalarıdır.
Onların  realitesi şimdiden  ödünç alınmıştır.
Ne kadar an'dan  uzaktaysak o kadar  özümüzden uzaktayız.
Ve de mutluluktan ,  huzurdan , ve de sevgiden. Tek gerçek an'dadır.
Gerçek dışı yaşadığımız zamanda ( yani şimdinin dışında) mutsuz , huzursuz ve sevgisiz oluyoruz. Gerçek dışı yaşamak, insanoğluna  bugüne dek bir yarar sağlamadı.
OLUMLU DÜŞÜNMENİN GÜCÜNÜ GELİŞTİRMEK
1.Başarıyı düşünün başarısızlığı değil . Başarıyı düşünmek , başarı üretecek planlar yaratması için zihninizi koşullar. Başarısızlığı düşünmek , zihni başarısızlık üretecek diğer düşünceleri harekete geçirmek üzere koşullar.
2. Kendinize hep düşündüğünüzden daha iyi olduğunuzu anımsatın. Başarılı insanlar süpermen değillerdir. Başarı süper bir zeka gerektirmez. Ayrıca başarı da ne mistik bir yan ne de şans temeli üzerine kurulmuştur.
3. Büyük düşünün . Başarının büyüklüğü inancınızın büyüklüğüyle belirlenir. Küçük hedefler düşünüyorsanız küçük başarılar bekleyin. Büyük hedefler düşünürseniz büyük başarılar kazanırsınız.
 BAŞARIYA  GÖTÜREN YEDİ İNANÇ
1.Her şey  bir neden ve amaç için vardır.
2.Başarısızlık diye bir şey yoktur, sadece sonuçlar vardır.
3.ne olursa olsun sorumluluğu üstlenmekten kaçınmayın.
4.bir şeyi kullanabilmeniz için onu anlamış olmanız gerekmez.
5.en büyük kaynağımız insanlardır.
6.çalışmak bir oyundur.
7.sorumluluk almadan gerçek başarı gerçekleşmez.
Size  bir adamın hayat hikayesini anlatayım. Bu adam:
21 yaşında işinde başarısız olmuş,
22 yaşında bir yasama seçimini kaybetmiş,
24 yaşında tekrar işinde başarısız olmuş,
26 yaşında karısı vefat etmiş,
27 yaşında ruhsal bunalıma girmiş,
34 yaşında kongre seçimlerini kaybetmiş,
36 yaşında tekrar kongre seçimlerini kaybetmiş,
45 yaşında senato seçimlerini kaybetmiş,
47 yaşında  başkan  yardımcısı seçimlerini kaybetmiş,
49 yaşında tekrar senato seçimlerini kaybetmiş,
52 yaşında Amerika birleşik devletlerine başkan seçilmiş kişidir ve adı da Abraham Lincon'dur.
Eğer , o bu olayları başarısızlık olarak nitelendirseydi  acaba başkan olabilir miydi? Mümkün değil. Thomas Edison hakkında ünlü bir hikaye vardır. 9999  kere denedikten sonra kusursuz ampulü keşfedemeyince  biri sorar, " 10.000 nineci  başarısızlığı da  göze alacak mısınız?" o da cevap verir:
"Başarısız olmadım , yalnızca ampulü keşfetmeyen bir yol daha buldum." o değişik yaklaşımların , değişik sonuçlar verdiğini keşfetmiş oldu.
Şampiyonlar , liderler ve amirler  gibi kişisel güce sahip insanlar; bir konuda arzu ettikleri sonucu alamadıklarında bunu başarısızlık değil , yalnızca bir geri besleme olarak düşünürler.
SORUNLARINIZI ÇÖZMEDE UYGULAMANIZ GEREKEN ÖNEMLİ  ADIMLAR

1.Her sorunun muhakkak bir çözümü olduğuna inanın.
2. Sakin bir insan olun .
3.Gerginlik gücünüzü alır götürür. Sorununuza soğukkanlılıkla yaklaşın.
4.Önünüzde  ki soruna muhakkak cevap bulacağım diye kendinizi zorlamayın. Zihninizi serbest bırakın baskı altında tutmazsanız, en iyi çözüm yolunu bulursunuz.
5. Bütün faktörlere objektif ve tarafsız bir gözle bakın, duygusal olmayın.
6.Sorunla ilgili faktörleri bir kağıda yazın. Bu yöntem sizin daha duru bir şekilde düşünmenizi sağlar.
7. Bütün faktörlerin birbiriyle ilişkisini görebilirsiniz.
8 . Sezgilerinize inanın.

Her tohumun kendi cinsinden meyve vermesi kaçınılmazdır ve düşüncede kaderin tohumudur.
(not:bu yazı sayın  Dr.Davut İbrahımoğlu'nun kaleminden aynen alınmıştır.teşekkürü bir borç bileceğim...)

28 Mart 2014 Cuma

zaman da geçiyor,bak...

Geçiyor zaman...ve sen farkında olmadan....
her şeye rağmen gülücükler eksik olmasın 
yüzünde...ağlarken bile...tıpkı yağmur yağıyor gibi... ama sen yine de güneş ol...sen sadece inan;çünkü gökkuşağını herkes görebilecek...

25 Mart 2014 Salı

Güneş Gözlüğü Kör Etmesin!

hangisini alsam(mı)...
  Güneş gözlüğünde doğru tercih!


      Dünyaya açılan penceresidir bedeninin;o senin güzel gözlerin hey sevgili...evet aynen öyle.bir an onsuz yapamazsınız.hayatınıza renk katar adeta.siz yoksunuz,eğer o yoksa...gözlerinizden bahsediyorum...
 Peki gözlerimize yeterince bakabiliyormuyuz...deyim yerindeyse 'gözümüz gibi' bakabiliyormuyuz onlara..peki o zaman size bir püf nokta daha...
 Sıcakların artması ile birlikte gözlerimize vermemiz gereken önemi daha da artırmalıyız...bol güneşli ortamda,güneşin zararlı ışınlardan korunmak gerekiyor..bu yüzden aklımıza ilk gelen güneş gözlükleri...evet peki güneş gözlükleri gerçekten yararlı mı?hangi tür güneş gözlüklerini kullanmalıyız?bu gözlükler aksesuar mı,yoksa bir sağlık malzemesi olarak mı düşünülmeli?güneş gözlüğü takmak şart mı?güneş gözlüğü alırken nelere dikkat etmeliyiz? hadi o zaman,çayınızı alın ve beni dinleyin şimdi...
          Güneş gözlüklerini doğru bir biçimde kullandığımız takdirde göz yanmalarından,kuruluğundan,kaşıntılardan katarakt ve körlük gibi ciddi sorunların önüne geçebiliriz...bunları siz düşünedururken, dikkat etmemiz gereken noktalar nelerdir ,bunları da öğrenelim...
  • özellikle gözlük alacağınız yer çok önemli..bunun için optisyenler size yardımcı olabilirler.gözlük alırken sağlık Bakanlığı güvenlik sertifikasını ,garantisini sormanız gerekiyor.çünkü bakanlık gözlükte bu ciddiyeti göz önünde bulundurulmasını ister...her köşe başında satılan gözlükleri düşündüğünüzde bunun gerçekten çok önemli bir gereklilik şartı olduğunu göreceksiniz.
  • köşe başlarında satılan ucuz gözlüklerden(ki ucuz ifadesi ucu açık bir söylemdir,bu söylemi kastetmiyorum!) kaçınmak gerekiyor.bunların şıklıkları sizi cezbetmemelidir...en doğrusu sizin sağlık bakanlığı onaylı yerlerden tercihinizi kullanmanızdır.
  • düşük kaliteli camlardan yapılan gözlüklerin katarakt ve körlük gibi ciddi olumsuz sonuçları ileriki bir zamanda görülebilir.
  • sıradan gözlüklerin geçici bir rahatlık vermelerine sakın aldanmayın.
  • güneş gözlüğü almadan önce doktorunuza danışmanız sizin için bir artıdır.
  • normalde gözümüzün doğal bir savunma,bir doğal mekanizması vardır.şöyle ki,göz bebeğimiz fazla ışıkta küçülür,karanlıkta büyür...sahte uygunsuz gözlükler bu mekanizmayı bozar..
  • yanlış güneş  gözlükleri gözümüzde yalancı bir karanlık oluşturur,ve bu da göz bebeklerinin büyümesine neden olur..böyle olunca da dışardaki, zararlı ışınlar için kapı daha da aralanmış olur ..tabiri caizse yol geçen hanı olur gözleriniz... ve siz kaş yapayım derken göz çıkarmış olursunuz...dikkat!
  • ulraviyole ışınlarının bu derece kalitesiz,onaysız gözlüklerle serbestleştirildiği bu zararlı durum glokom katarakt körlük gibi ciddi göz rahatsızlıklarına neden olduğunu bilmeniz gerekiyor...
  • alacağımız gözlükler mutlaka yüksek oranda ultraviyole korumalı olmalıdır(%70-80vb).güneşten yayılan fazla ultraviyole A-B gözler için çok zararlıdır. 
  • polarize camlı gözlükler sizin için mükemmel bir tercih olabilir.bunların zaten ultraviyole koruması da yüksektir.daha net görüş de sağlarlar.
  • bakanlık onaylı sertifika sorgulatmayı hatırlatmakta fayda var.
  • alacağınız gözlüklerin gözünüze oturması,çepeçevre sarması da önemli.çünkü gözlüğünüz ne kadar kaliteli olsa da ,gözlük kenarlarından zararlı ışınların kaçırılabileceğini bilmek gerekiyor.
  • numaralı gözlük kullanıyorsanız ,öncesinde doktorunuza danışabilirsiniz.
  • gözlük seçiminde aksesurdan ziyade öncelikle sağlık malzemesi olarak düşünmeniz sizin için daha yararlı olacaktır..
  • lens kullanımı da bir tercihtir..göz derisi ince ve hassastır.lens artı gözlük kullanımı bir tercih olabilir.bu şekil kullanım göz çevresi kırışıklıklarının önlenmesi için önemli bir yere sahiptir..
        Görüldüğü gibi güneş gözlüğünde doğru tercih gerçekten çok önemli...yanlış seçimin ne türlü olumsuzluklar doğuracağı da bir diğer gerçek...şıklığınızı taçlandıran yanlış gözlük,sizin sağlığınızdan daha önemli değildir...sahte,yanlış güneş gözlüğü kullanmaktansa hiç kullanmamanız sizin için daha doğru bir tercih olacaktır...unutmamalısınız ki, sizin gözleriniz gerçekten çok güzel...

beyonce halo!

HALO

Remember those walls I built
inşa ettiğim tüm duvarları hatırla
Well Baby they are turning down
pekala bebeğim, hepsi yıkılıyor şimdi
And they didnt even put up a fight
hatta kavgaya karşı koymadılar bile
They didnt even make a sound
hatta ses bile çıkarmadılar
I found a way to let you in
senin içeri girmen için yeni bir yol buldumm
But I never really had a doubt
ama gerçekten hiç bir kuşkum yok
Standing in the light of your halo
senin ışık halkanın ışığında durmaktan.
I got my angel now
şimdi kendi meleğime sahibim

Its Ive been awaken
uyanıyormuşum gibi (farkına varıyormuşum gibi)
Every rule I had to break
kırmak zorunda olduğum her kural
Its the risk that Im taking
aldığım risktir
I aint never gonna shut you out
ama asla seni dışarı da bırakmayacağım

Every Im looking now
şimdi baktığım her yerde
Im surrounded by your embrace
senin kucaklamanla sarmalandım
Baby I can see your halo
bebeğim senin ışık halkanı görebiliyorum
You know youre my saving grace
sen benim huzurumu (mutluluğumu) koruyorsun
Youre everything I needmore
sen ihtiyacım olan herşey ve bundan daha fazlasısın
Its written all over your face
hepsi senin yüzünde yazıyor
Baby I can feel your halo
bebeğim ışık halkanı hissedebiliyorum
Pray wont fade away
dua ediyorum gözden kaybolmasın diye

I can do your halo
senin ışık halkana hizmet edebilirm
I can see your halo
senin ışık halkanı görebiliyorum
I can be your halo
senin ışık halkan olabilirm
I can see your halo
senin ışık halkanı görebiliyorum

Hit me a ray of sun
bana güneş ışıkları gibi ulaştın
Burning through my darkness night
karanlık gecem boyunca yandın
Youre the only one that I want
sen benim ihtiyacım olan tek şeysin
I got addicted to your love
senin aşkına bağımlı oldum
I swore Id never fall again
yemin ettim bir daha çökmeyeceğim diye
But this dont even feel falling
ama bu çökmeye (düşmeye) bile benzemiyordu
Gravity camed again
yerçekimi tekrardan belirdi
To pull me back to the ground again
beni yeniden yeryüzüne döndürmek için ...

Its Ive been awaken
uyanıyormuşum gibi (farkına varıyormuşum gibi)
Every rule I had to break
kırmak zorunda olduğum her kural
Its the risk that Im taking
aldığım risktir
I aint never gonna shut you out
ama asla seni dışarı da bırakmayacağım

Every Im looking now
şimdi baktığım her yerde
Im surrounded by your embrace
senin kucaklamanla sarmalandım
Baby I can see your halo
bebeğim senin ışık halkanı görebiliyorum
You know youre my saving grace
sen benim huzurumu (mutluluğumu) koruyorsun
Youre everything I needmore
sen ihtiyacım olan herşey ve bundan daha fazlasısın
Its written all over your face
hepsi senin yüzünde yazıyor
Baby I can feel your halo
bebeğim ışık halkanı hissedebiliyorum
Pray wont fade away
dua ediyorum gözden kaybolmasın diye

I can do your halo
senin ışık halkana hizmet edebilirm
I can see your halo
senin ışık halkanı görebiliyorum
I can be your halo
senin ışık halkan olabilirm
I can see your halo
senin ışık halkanı görebiliyorum

24 Mart 2014 Pazartesi

Balik eti faydalari?

'hemen atlayabilirsiniz,yanılmazsınız'.. :) (sazan)
Balık eti,merhaba..!

Et deyince genelde aklımıza kırmızı et ve tavuk eti gelir...ama biliriz ki eksik olan bir şeyler vardır:balık...balık etini ne kadar iyi biliyoruz?balık etinin faydaları nelerdir?gerçekten yeterince tüketiyormuyuz?
       Balık ülkesi olmamıza rağmen, etinin toplumumuzda diğer etler kadar tüketilmediği bir gerçek...balık etini tüketmekteki eksikliğimizde, hemen hepimizin bahaneleri bitmek bilmez..:'nerde bulucu taze balığı'..'genelde bayat balık satıliyi zatı'...'her yerde balık satılmor ki,nerden alcağız ya'...'güvenmeliyim alırken tabi kardaaşş'...'hani bi de temizlemesi yok mu komşular,ıyy nefret ediyorum bundan'..'evi balık kokusu kaplıyor biden yaa'...'en iyisi,hımm...' evet tanıdık geliyo dimi bu cümleler...ula uşağum,peki bunları söylerken bazı gerçekleri gözden kaçırmıyor musun!?evet...el_insaf...
          peki balık eti neden önemli bu kadar,faydaları nelerdir?(evet,şimdi değişim zamanı...)

  • özellikle omega-3 yağ asidi bakımından mükemmel bir öneme sahiptir(genel önem!)
  • balık eti protein oranı bakımından büyük öneme sahiptir.yaklaşık %90-95 kadar yüksek bir oranını vücudumuz kullanabilir...
  • A,B,D,E,K vitaminleri;ve calsiyum,magnezyum selenyum,fosfor,flor gibi mineraller açısından zengindir
  • eser maddeler bakımından çok önemlidir,ki bunlar vücudumuzun dışarıdan alması gereken maddelerdir
  • sağlıklı diş etleri ve diş yapısı bakımından önemlidir
  • saçların daha dayanıklı olmasını mı istiyorsunuz.tamam o zaman.
  • güzel bir cilde mi sahip olmak istiyorsunuz.evet...
  • migreniniz mi var.tamam işte doğru adres.
  • depresyonik bunalımlarınızı azaltır
  • şeker hastasımısınız,durmak yok o zaman.(insülin kullanımı hızlandırılır)
  • kolesterolü ciddi oranda düzeltir. kolesterol ve trigiliserit oranını düşürür.
  • bağışıklık sistemi güçlenir
  • kansere karşı koruma sağlar
  • beyin, sperm,cilt hücreleri güçlenir
  • görmeyi güçlendirir,göz rahatsızlıklarında önemlidir.(geçici körlük gibi..)
  • bebeğin retina ve beyin gelişiminde önemlidir.cocuğun zeka gelişiminde büyük öneme sahiptir
  • konsantrasyon,dikkat ,bellek bozukluklarında düzenleyici etkisi vardır(size bir şeyler çağrıştırdı mı)
  • kemik yapılarının güçlenmesinde ve eklem hastalıklarında  kaçınılmazdır
  • kan pıhtılaşmasının önlenmesinde,kan akışının düzenlenmesinde önemlidir
  • kalp krizi riskinin azaltılmasında..ki yapılan araştırmalar haftada en az bir defa balık tüketenlerin yaklaşık %35-50 oranında bu riski azalttğını gösteriyor
  • kalp çarpıntıları gibi kalp rahatsızlıklarında çok önemlidir
  • bunama ve alzheimer hastalığında önemli yeri vardır
  • özellikle yaşlılıkta, menapoz gibi durumlarda  daha bir önem kazanır.
  • kişilik özelliklerinin düzenlenmesinde önemli yeri vardır(mizaç.saldırganlık vb..)
  • haftada en az bir defa balık etini tüketmeniz,sağlığınıza verdiğiniz öneminizdir...
  • yukarıda yazılan her cümle balık yağıyla yazıldı...
        Bu kadar ciddi faydaları olan balık etine karşı,artık tüketimindeki alışkanlıklarınızı değiştirmenin zamanı geldi sanırım...değişimin adresini sorgulamanız yukarıda yazılan her cümleyi ciddiye almamızda saklıdır....toplumun şu anki yaygın genel sağlık sorunlarının balık etine olan önemi artırmakla çözülebileceğini söylemek hiç de zor ve yanlış değil..
       Sazan balığını bu sefer gerçekten kaale alabilirsiniz.(görselden)..tüm balıklar adına konuşuyor o şimdi...bu şekil söylemle canlarından feragat edip kendilerini sofralarınıza sermek isteyişleri  de gerçekten takdire şayan...:)sahne sizin...

19 Mart 2014 Çarşamba

iste_gidiyorum...


Karsiliksiz bir aska kurban ettim ömrümü!.
Iste gidiyorum,
Toprak alsin benim de bu hazin öykümü..

Iste gidiyorum, gurbet yorgunu gövdemi
Cukura kim indirecek?
Iste gidiyorum,
Bu menhur cinayeti, simdi cikip kim üstlenecek?
Cürüdü gözlerim, yüregim, bu yagmurlu sehirde..
Iste gidiyorum,
Beni kaldirin, hicranim kalsin tenesirde..

Size yüzyillardir sesini kaybetmis
Bir türküyü söyleyecektim..
Ve bir yayla rüzgari sefkatiyle
Kirpiginizin ucundan öpecektim..

Bir masum türküydü sadece
Yüzbünlerce magdurun gönlünde
Belki söyleriz hep birlikte
Belki, mahserin birinci gününde..

Nasil sevmistim hepinizi.. nasil böyle oldu akibetim?
Ve nasil cöle döndü 
O benim gül-gülüstan memleketim?

Iste gidiyorum, hicbiriniz, hicbir dilde beni anlamadiniz,
Ben basimi verdim, sizinse
Insafsiz bir linc oldu karsiliginiz..

Iste gidiyorum, 
Pencerisiz bir dünyanin bilinmez labirentine..
Iste gidiyorum,
”Saclarindaki yildizlari arik koparabilirsin anne!.?

Sonunda kaptirdim gönlümü
Ölüm denen o kaypak türküye..
Ve iste kurtuldun benden
Sen olasin ey Türkiye !

Elbet benim de vardi,
Kendime ve yurduma dair umutlarim..
Belki biraktigim yerden sürdürür
Dostlarim, karim ve cocuklarim..

Catladi yüregim, catladi sazim..
Demek ki böylemis yazim..
Sizlere armagan olsun
Sizlerden ödünc aldigim bu yürek sizim..

Bu nasil hapis Tanrim..
Sabah sabah bu ne hikmet, bu ne sis ?
Kalbime son mermiyi sikmak 
Sana mi düstü ey güzel Paris ?.

Iste gidiyorum, kalmadi söyleyecek son sözüm..
Dediginiz gibi olsun be !
Dediginiz gibi olsun gözüm !.

Iste gidiyorum,
Tükenmisti inancim, bu nankör hayata dair..
Belki benim icin birkac misra döktürür
Hayaloglu diye bir sair!..

18 Mart 2014 Salı

yumurta hakkinda bilmedikleriniz?

bu da geçer be kardeşçiğim...
özgürlüğümü elimden alacaktınız...
Yumurta mı dediniz..haa,işte tam da hedefe isabet ettiniz...tarihin onca çalkantısına rağmen o ince kabuğuyla nasıl da ayakta durdu dersiniz..sen ne büyüksün...ne kadar incesin böyle,bizi derinden etkileyen...

Güne senle başlamak,bir günaydın diyebilmek sonra ve almak hissetmek avuçlarında,duygusuz ve de pusuda bekleyen çatallarla;bir kahvaltı sofrasında..yok yok bu ailecek çekilen filmin sonu senin açından hiç de iyi değil  be yumurtacık..uzun ince bir yol hani...göz kırpmak tüm organlarımızla,o güzelim inceliğine..biliyorum bu senin için tam bir işkence...
aman Allah'ım sadistlikten yine dem mi aldı bu ruhum!bu kadar savunmasız  tatlı birini nasıl da eritirsin ve yem edersin,hem de zerrecek hücrelerine...yakışıyor mu bu sana...

özgürlüğünden bir gram dem almamış taze incecik bir ruha... ve sanırım artık bana da kızacaksın,arkandan konuşurken tüm insanlara...ama söz veriyorum,seni soranlara hep güzel anlatacağım,söz...

elveda yumurtacık.. elveda, hayata göz açmadan, bizlere nice hayatlar bahşeden...
uyusana bee,daha sabaha çok var...


  • yumurta anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan bütün besin öğelerini içerir.
  • en kaliteli proteini barındırır...VIProtein diyelim artık...
  • A,B,D,E vitaminleri ;demir çinko vb 
  • mineralleri;insan için elzem olan aminoasitleri(protein yapıtaşları) içerir.
  • sarısı vitamin ve yağları,akı bol protein bulundurur.
  • kıyarmıyım ben size...
  • yumurtayı haşlamak daha faydalıdır.çiğ yumurtada avidin adlı madde vücutta büyük yarar sağlayan biotinin aktifliğini engeller.
  • yılda en az 300 yumurta tüketmek gerekir.
  • kolesterol ve kalp hastalarına haftada en az 3 yumurta önerilebilir.sakıncası yoktur.
  • çiğ yumurtanın ses tellerine iyi geldiğine dair ispatlanmış bir durum yoktur.
  • yumurta kabuğunda yaklaşık 17.000 bin delik vardır.
  • yumurta akı yanıklarda kullanılabilir...
  • yumurta kabukları bol calsiyum içerir.robotta çekilip yenilebilir.kemik erimesi ve menopoz zamanında faydalıdır.
  • 1 yumurtada yaklaşık 60 gr ette bulunan protein vardır.
  • yumurta kırmadan önce yıkanmalıdır...kırdıktan sonra eller mutlaka yıkanmalıdır.
  • yumurta kabuğunda tifoya neden olan salmonella adlı bakteri vardır..
  • yılda 20 milyon insan tifo yüzünden yaşamını yitirmektedir.
  • yumurta buzdolabında orta alt raflarda saklanmalıdır.
  • bir yumurtanın bayat olduğunu ,kırdıktan sonra sarısının kolayca dağılıp dağılmadığından anlayabilirsiniz...dağılan bayat.
  • bayat yumurta hafifler...
  • deve kuşu yumurtasını Mimar Sinan Osmanlı zamanında camilerde kullanmıştır.içi boşalmadan bozulduğunda camiye asılırdı ve bu örümceklerin girmemesi için bir kalkandı.
  • süleymaniye camii ,rumeli hisarı..gibi camilerde kullanıldı.yumurta akı harcı sağlamlaştırmak için bulunmaz nimetti.
  • rüyada yumurta görmek mutluluğun arandığına işarettir,çocuğu yoksa yakında çocuğu olacaktır..
  • 'yumurta' adlı film 2007 yılında 12 dalda aday gösterildi..başrolde Nejat İşler,Saadet Işıl Aksoy vardır...
          aah yumurtacık,özür dilerim...seni yeterince anlatamadım...


uzaydan arsa satılıyor!



'Uzayda arsa' satılıyor

   
Vantrilok (karnından konuşan kuklacı) Dennıs Hope adlı girişimci, 23 yıldır uzayda arsa satıyor. Bu işten kazandığı paranın 6.3 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Hope'un sattığı arsalar çoğunlukla Ay'da. Mars ve Venüs'de de arazi satışı yapan Hope, yakın zaman önce Jüpiter'in uydusu Io'yu da emlak piyasasına açtı. Yakında Merkür'ü müşterilerin beğenisine sunacak olan Hope, güneş sisteminde dünya dışındaki tüm gezegen ve uyduların kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Kazandığı parayla da dünyada arsa alıyor

    
   
   
    Olmaz böyle şey' demeyin, geçen yıl 80 ülkeden 2.5 milyon kişi başta Ay ve Mars olmak üzere uzayda arsa almak için 1 milyon dolar civarında para ödedi. Satışların yasal bir geçerliliği olmamasına karşın uzay emlakçılığında patlama yaşanıyor.
    Dünya dışı emlak ticareti genellikle internet üzerinden yürütülüyor. Bu alandaki en önemli firma ise Ay Elçiliği (Lunar Embassy). Las Vegas merkezli şirketin kurucusu Dennis Hope, güneş sistemindeki tüm gezegenlerin sahibi olduğunu iddia ediyor. Tabii ki Dünya dışında. Hope, 4 bin metrekare uzay arsasını 20 dolara satıyor.
    Bu işi yapmaya başladığı 1980 yılında işsiz bir vantrilok (karnından konuşan kuklacı) olan Hope, "Üçkağıtçılık yapmıyorum. Kanundaki bir boşluktan yararlanarak bir fırsatı değerlendiriyorum" diyor. Hope girişimini 1967'de Birleşmiş Milletler'de (BM) hiçbir ülkenin gökyüzü cisimleri üzerinde hak iddia edemeyeceği yönündeki anlaşmaya dayandırıyor. Hope, "Anlaşmayı imzalarken bireyleri hesaba katmamışlar. Ben de Ay, 8 gezegen ve bunların uydularını mülkiyetime geçirmek için başvurdum" diyor.
   
    Güneşi tapulamaya kalktı
    Hope, başvurusunu yerel mahkemeye yapmış. ABD ve Rusya (o dönemde SSCB) hükümetleri ile BM'ye mektup yazarak konuyu anlatmış. Bir problem olursa kendisiyle temasa geçilmesini istemiş. Mektuplarına hâlâ bir cevap alamayan Hope, hiçbir ülkenin kendisini durduramayacağından emin.
    55 yaşındaki Hope'un gezegenlere sahiplik iddiası hukukçular tarafından 'absürd' olarak nitelendiriliyor. Glasgow Üniversitesi'nden Profesör Virgilu Pop, Hope'un iddialarını çürütmek için güneşi üstüne geçirip, güneş enerjisini vergilendirme girişiminde bile bulunmuş.
    Hope gezegenleri üstüne geçirdiğinin ikinci haftası 6 bin dolarlık arazi sattığını ve tüm borçlarını kapattığını belirtiyor. Uzayda toplam 410 milyon hektarlık arazi satışı gerçekleştirdiğini belirten Hope'un kazançları 2000 yılına oranla iki katına ulaşmış durumda. Şimdiye kadar Romanya, İsveç, Japonya, Kanada, Yeni Zelanda, Kazakistan ve Rusya'ya 75'er bin dolar karşılığında temsilcilikler vermiş.
   
    Alman paraları istedi
    Geçen yıl firmasını korumak ve kopyacı firmaları kovuşturmaya uğratmak için 70 bin dolar harcayan Hope'un işine en ciddi tehdit 1997 yılında gelmiş. Kral II. Frederick'in Ay'ı atalarına hediye ettiğini belirten bir Alman, kazançlarının hepsine el koymak istemiş. 1967 yılındaki anlaşmaya Almanya da imza koyduğu için Hope bu iddiayı dikkate almadığını belirtiyor.
    Hope'un önemli rakiplerden Lunar Registry adlı şirket Ay'ı sahiplenmiyor. Bazı firmaların Ay'dan toprak satma hakları konusunda yalan söylediğini bile belirtiyor. Ancak bu şirketin yaptığı, yatırımcıları Ay'da hak iddia edecek konuma getiren bir program yürütmek. Topladıkları paralarla Ay'ı iskana açmak için gerekli sermayeyi topladıklarını iddia ediyorlar. Uranüs gezegeninde arsa satan bir şirketse yaptıkları işi alaya alan bir şekilde hizmet veriyor ancak dağıttıkları esprili tapular karşılığında para almayı da ihmal etmiyor.
    İşin ilginç tarafı Hope, kazandığı parayla Dünya'da tatlı emlak yatırımları yapıyor. Son olarak Las Vegas'ta büyük bir arazi satın almış.(not yazı millyt/netten alınmıştır)

    

Stres_nedir?hastalik midir?

çok dalgalı görüyorsan vay haline :)
stress...

  1. kendini sürekli sinirli ve  endişeli mi hissedersin?
  2. uyku problemin var mı?uykuda kabuslar?
  3. kendinizi değersiz mi hissediyorsunuz?
  4. baş ağrısı sürekli mi ?
  5. eskiden yaptğınız şeylerden artık zevk almıyor musunuz?
  6. başkalarına tahammül sınırınız  düştü mü?
  7. bir konuya odaklanma noktasında güçlük çekiyor musunuz vb...?hadi o zaman...
       Bu kavram size hiç yabancı gelmiyor değil mi?hemen hemen hepimizin günlük hayatta sık sık kullandığı veya duyduğu ''komplex'' bir terim...herkesin  her yerde kullanması bu kavramı ''sıradan bir şeymiş gibi'' bir algıya neden  olmuşsa yanılıyorsunuz! aksine ciddiyetini görmeniz,anlamanız gerekiyor...peki nedir bu stres ?zararlımıdır? mekanizması nasıldır?
       Stres;aslında kişinin otomatiksel olarak çevreye verdiği tepkilerdir..savaş ya da kaç demektir..kişinin vücuduyla uyum sürecidir..ve stressiz insan yoktur.çevrede olup bitenlere bir cevap vermek zorundayız çünkü..ama biz daha çok günlük hayatta, stresi,kişinin kendisini zorlayan,baş edemediği,kendisini rahatsız eden,kısıtlayan ,engelleyen,baş etmekte zorlandığı olaylar karşısında verilen otomatik tepki olarak kullanırız..aşırı stres kötü olan strestir...
       Kişinin aşırı stres altında beynin belli bölgelerine sinyal gönderilir..ve bu da farklı  hormonların salgılanmasına ve vücutta farklı durumların ulaşmasına neden olur..örneğin kortizol hormonu stres hormonu olarak bilinir,ve vücutta aşırı bulunuşu çeşitli hücre hasarlarına neden olur...
            peki stres nelere neden olabilir?
  • stres anında vücut çok enerji harcar,ve kişi kendisini yorgun,uyuşuk hisseder
  • uyku problemlerine neden olur.
  • yeterince dinlenemeyen beden her türlü rahatsızlığa gebe hale gelir
  • konsantrasyon kaybı olur.kişi dikkatini günlük hayatındaki olaylara odaklayamaz
  • kişi çabuk heyecanlanır,çabuk sinirlenir.
  • kalp hızı artar,kişi çarpıntılar yaşar,ateş basar sık sık..
  • kalp krizi(enfarktüs) riskini katlar,stres...
  • kişide ciddi yüksek tansiyon sorunlarını beraberinde getirir
  • reflü,gastrit gibi sonuçları kestirilemeyen mide sorunlarına ,ve çeşitli sindirim sorunlarına,neden olur.
  • kişinin bağışıklık sistemini zayıflatır.ve bu kişinin savaşmak ve kaçmak  noktasında aleyhinde rol oynar.
  • gün içinde baş ağrılarına neden olur
  • bel ağrılarına sebep olur yüksek yüzdelik diliminde.(bel ya da boyun kaslarına sinyaller gider ve aşırı kasılan kaslar ağrıya neden olur)
  • boyun ve eklem ağrılarına nedenlerindendir...
  • kolesterolü yükseltebilir(tüketilen enerji kaynağından dolayı)
  • şeker hastalarını etkiler,ve şekerin nedeni olabilir...
  • iştahsızlık(tabi bazen de aşırı yemek) sorunlarına neden olur
  • nefes darlığı astım gibi solunum problemleri.
  • zararlı madde kullanımına neden olabilir..
  • günümüzdeki çoğu ruhsal hastalığın nedenidir,stres.....
             Stres aslında bir hastalık değildir...ama gördüğünüz gibi çoğu rahatsızlığın ve hastalığın ciddi tetikleyicisidir..ve şu an tıp biliminde nedeni tam olarak testler ile ispatlanamayan durumun  soyut olan en somut nedenidir...doktorunuzun size ,bunun sebebi stres demesi ,onun geçiştirmek için verdiği bir cevap değildir..psikiyatr servisine başvurmak güzel bir tercih...
inançlarınızı ve değerlerinizi sorgulayın,zamanı iyi kullanmak noktasında düşünün,plan program yapın,beslenmenizi düzenleyin,duygularınızı paylaşmakta çekinmeyin, yalnızlıktan uzak durun,şükredin,manevi olgunuzu değerlendirin,önce kendi sorumluluğunuzu yerine getirin.....güzel görmeyi öğrenin,güzel düşünün...
ve tebessüm etmekten korkmayın...
(yazarken bile dalgalar daha da şiddetlendi,anlamadım.. :) )



17 Mart 2014 Pazartesi

Mektup_23:59 saat, Mart 17

       Merhaba Sevgilim,23:59...

       Biliyorum hala kırgınsın bana,benim sana olan kırgınlığımı umursamadan...biliyorum şu an ne halde olduğunu.belki sen farkında değilsin..sen yokken senin duygularının sıcaklığını çok arar oldum..
Hani küçük bir çocuk vardı kaldırımın kenarında,'tartayım  mı abla?'kırmak istemedin.ve sevdin..çok sıcaktı sevmen..ben de mutlu olmuştum..ve kimseciklere anlatmadım..her defasında o küçük çocuğa uğrar,o seni seven ablayı hiç gördün mü diye sorardım..tarttıysa seni 'o  güzel duygulara ortak olmak için' uğrardım hep..bir hırsız havasında,çalmak için o duyguları...
       Evet sevgili bugün yine senin günün ''o bendeki',her zaman olduğu gibi...
       Duygularım yine cümlelere bürünmüş sevgilim..ve bir o kadar yetimler,gecenin bu geç saatlerinde...kimsecikler yok sokakta biliyormusun..cümlelerim o kadar yalnızlar ki..hani o bağrışan tatlı hayvancıklar bile yok...
Hava çok soğuk...sadece sana olan güzel duygularım ısıtıyo beni ...ay bile  inatçılığı bir tarafa bırakmış gülücükler saçıyordu bana, o güzel yüzü'nden..yıldızlar hayallerime güç katıyordu..farklı bir renk katıyordu..uzak ve bir o kadar yakın...
      O kadar dalmıştım ki sana..o kocaman binalar yok şimdi..sokak lambaları yok...evet yalnızca sana odaklanmıştım, hayallerimize..biliyordum sen yeterdin bana..
Bir ara gölgemden korkar olmuştum..sonradan anladım ki seninle arama giren bütün yanlışların yansımasıydı bu..kendime geldim tekrar..şimdi adımlarım daha hızlı..kalbim küt küt..ama değil korkumdan..
Heyececanlandım tekrar,gölge birden hayalllerimle süslenmişti çünkü.çekilmişlerdi aradan...yıldızlar şimdi daha  yakın daha parlak.ay daha sevimli ve  daha dolgun..bulutların üzerindeymişim gibi..beni çağırıyorlar gibi..seni düşündüğümü bilmeleri,beni anlamaları ne güzel,biliyor musun...
      Aman Allah'ım!Olamaz,yanlış mı görüyorum yoksa! bir dilenci gecenin bu saatinde..alışkın değildim ki ben..yanına yaklaştım ve oturabilir miyim dedim.önce şaşırdı,şöyle bir baktı yüzüme..alışkın değildi o da..:''tabiki''..ve derin bir sessizlik...
Neden şaşırdın ki dedim..ben senden 'daha dilenci'...senin hayalinde herkesin senin heybene koyabilecği bir şey vardır mutlaka...kah üzülür kah mutlu olursun..kah kızar kah seversin...
Ya ben!benim hayalimde bir tek 'o sevgili'  ve bir türlü anlam kazanamayan duygular..belirsizlikler yumağı..ifade edilemeyen her şey..baktı tekrar yüzüme..bir tebessüm..'Ali'dedi,'sen var ya':sustu...ve üstüne örttüğü ceketinin bir ucunu tutup benim üzerime sürükledi..daha sıcaktı şidi..yanyanaydık..bitişik..heybesinde beni mutlu eden şeyin sevgi olduğunu,sen olduğunu öğrenmiş oldu o da şimdi...bana insanları anlattı...her saniye her dakika yanından geçen insancıkları..bütün izlenimlerini..her an değişen duygularını..bazen ağlaştık..bazen tebessüm sardı bizi...kimseler yoktu hala...
     Birilerinin anlaması ne güzel be sevgili..keşke sen de bilseydin bunu...inanamıyorum zaman durmuş..ve saat şimdi 00:00..ve dileğim,'artık sır değil'  sevgilim...
(ALİ...)

16 Mart 2014 Pazar

seni_seviyorum

seni seviyorum...

1. Almanca: Ich liebe dich
 2. Alsakça: Ich hoan dich gear 
3. Amharikçe: Afekrishalehou 
4. Apaçice: Shetne she-n zho-n 
5. Arapça: Ohiboke 
6. Arnavutça: Te dua 
7. Baskça: Maite zaitul 
8. Bengalce: Ami tomake bahlobashi
 9. Birmanyaca: Chit pa de
 10. Bolivyaca: Qanta munani 
11. Boşnakça: Volim te 
12. Bulgarca: Obicham te 1
3. Catalan: T'estimo 
14. Chamoruca: Hu guayia hao 
15. Cheyennece: Ne mehotatse 
16. Chichewaca: Ndimakukonda 
17. Creolece: Mi aime jou 1
8. Çekce: Miluji tje 
19. Çince: Ngo oi ney 
20. Danca: Jeg elsker dig
 21. Ekvadorca: Canda munanş
 22. Endonezyaca: Saya cinta padamu
 23. Eskenazice: Kh –hob dikh lib 
24. Esperantoca: Mi amas vin 
25. Estonyaca: Mina armastan sind 
26. Etyopyaca: Afgereki 
27. Farsça: Tora dost daram
 28. Tasca: Kanbhik 
29. Fince: Rakastan sua 
30. Fransızca: Je t’aime 
31. Frizyece: Ik hald fan dei 
32. Galiçyaca: Querote 
33. Galce: Rwy’n dy garu di 
34. Ganaca: Me dor wo 
35. Grönlandça: Asavakit 
36. Gujartice: Hoon tane pyar karoochhoon
 37. Hausaca: Ina sonki 
38. Hawaice: Aloha wau ia’oe 
39. Hırvatça: Volim te
 40. Hintçe: Mai tumse pyar karta hun 
41. Hollandaca: Ik hou van je 
42. Hopice: Nu’umi unangwa’ta
 43. İbranice: Anee ohev otakh 
44. İngilizce: I love you 
45. İspanyolca: Te qulero 
46. İsveçce: Jag aelskar dig
 47. İzlandaca: Eg elska Thig
 48. İrlandaca: T’a gr’a agam thuit 
49. İtalyanca: Ti amo 
50. Japonca: Kimi o ai shiteru 
51. Kamboçyaca: Bon sro lanh oon
 52. Katalanca: T’estimo 
53. Keltçe: Ta gra agam ort 
54. Korece: Sa-rang-hae-yo
 55. Korsikaca: Ti tengu cara 
56. Laoca: Koi muk jao 
57. Latince: Te amo 
58. Letonyaca: Es tevi milu
 59. Lübnanca: Bahibak
 60. Litvanyaca: As tave myliu
 61. Luxemburgca: Ech hun dech gaer
 62. Macarca: Szeretlek
 63. Maice: Wa wa 
64. Makedonyaca: Te ljubam 
65. Malayca: Saya cintamu 
66. Marshallesece: Yokwe yuk 
67. Mohawkça: Konoronhkwa
 68. Moğolca: Be chamed hairtai 
69. Navajoca: Ayor anosh’ni
 70. Ndebelece: Niyikutanda 
71. Nepalce: Ma timi sita prem garchhu
 72. Norveçce: Jeg elsker deg
 73. Pakistanca: Mujhe tumse muhabbat hai 
74. Polonyoca: Kocham ciebie 
75. Portekizce: Eu te amo 
76. Punjabice: Main tainu pyar karna 
77. Rumence: Te iubesc 
78. Rusça: Ya tebya lyublyu 
79. Samoaca: Ou te alofa outou 
80. Sanskritçe: Twayi snihyaami 
81. Seylanca: Mama oyata adarei 
82. Sesothoca: Kiyahorata 
83. Sırpça: Volim te
 84. Siyuca: Techihhila 
85. Slovakça: Lubim ta 
86. Slovence: Ljubim te 
87. Somalice: Waan ku jeclahay 
88. Swahilice: Nakupenda 
89. Tagologça: Iniibig kita 
90. Tahitice: Ua here vau la one
 91. Taylandca: Phom rug khun 
92. Teluguca: Nenu minnu premistunnanu 
93. Tunusça: Ha eh bak 
94. Türkçe: Seni seviyorum 
95. Ukraynaca: Ya ebe kokhayu 
96. Urduca: Main tumse muhabbat karta hoon
 97. Vietnamca: Anh yeu em
98. Yunanca: S’ayopo 
99. Zuluca: Ngiyakuthanda
100. Zunice: Tom ho’ichema 

Kaynak: 101 Farklı Dilde "Seni Seviyorum" | izafet.net
Copyright ©izafet.net